19 Haziran 2015 Cuma

Okuma Etkinliği ✖ Şampiyon - Marie Lu (Legend, #3)


Kitap Adı: Şampiyon
Orijinal Adı: 
Champion
Yazarı: Marie Lu
Seri: Legend, #3
Çevirmeni: Sefa Emre İlikli
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 354
Yayın Yılı: 2015
Türü: Distopya, Romantik, Bilimkurgu

Goodreads Puanı: 4.39 ( 71,688 Oylama)
Fiyatı: 30 TL
Benim Puanım: 4 Puan

Day bir efsane. June ise bir deha. Peki, kim Şampiyon olacak?

June ile Day, Cumhuriyet halkı ve birbirleri için çok fazla fedakârlıkta bulunmuşlardır. Şimdi vatanları bir dönüm noktasındayken June bir kez daha Cumhuriyet'in gözüne girmiş ve hükümetin seçkin çevresinde bir Princeps adayı olarak hizmet vermeye başlamıştır. Day de yüksek rütbeli bir asker olmuştur. Bir barış antlaşması yürürlüğe girmek üzereyken ortaya çıkan ölümcül bir salgın, Koloniler arasında paniğe yol açmış ve Cumhuriyet'in sınır kentlerini savaş tehdidi sarmıştır. Sadece June bu tehdide karşı ülkesini nasıl savunacağını bilmektedir. Ancak binlerce insanın hayatını kurtarabilmeleri için sevdiği tek erkekten, her şeyini feda etmesini istemek zorundadır. Marie Lu'nun heyecan dolu, macera ve gerilim yüklü üçlemesi şaşırtıcı bir finalle sonlanıyor…

"Sınırları zorlayan bir seri, çoksatan olmayı kesinlikle hak ediyor."
-Barnes and Noble-

"Yaratıcı detaylarla işlenmiş, macera dolu bir aşk hikâyesi." 
-The Los Angeles Times-


  Günaydın! Dün uyumadan önce yine buralardaydım, Death Note yorumu paylaştım ve bugün uyanır uyanmaz yine buradayım ve burada olmaya devam edeceğim. Her ne kadar ders çalışmadığım için pişmanlık duysam da bir şeyler yazıp paylaşmayı seviyorum ya. 


  Bugün İki Kızın Kitaplığı, Romantik Optik, Kitapların Senfonisi, Afrodit'in Güncesi ve Mavi Kalem ile düzenlediğimiz okuma etkinliğinde Efsane üçlemesinin son kitabı olan Şampiyon'u yorumlayacağım! Seri en heyecanlı, en güzel, en aksiyonu bol kitabı Şampiyon ile Efsane'ye noktayı koymuş bulunuyorum. Her ne kadar serinin bitmesini istemesem de Şampiyon'u da elimden bırakamadım ve şimdi... Güzel bir seri daha bitti. 

  Şimdii, Efsane ve Deha'yı okumadıysanız yazının devamını okumanızı önermiyorum. 

  Deha'nın sonunda Day'in onu öldürecek bir hastalığa sahip olduğunu öğrenmiştik ve Day bu hastalıktan June'a bahsetmemişti. Hastalık onu günden güne yeyip bitirirken June tüm olanlardan habersiz, Princeps adayı olarak eğitimine başlıyor ve bu konuda da oldukça iyi. Gidişata bakılırsa yeni Princeps  o olacak. 

  Kitap Deha'da bıraktığımız yerin sekiz ay sonrasında başlıyor. Bu sekiz ayda June ve Day yeni ortamına ayak uydururken birbirleriyle hiç görüşmüyorlar. Deha'da kazanılan onca şeyden sonra bunu nasıl yapabiliyorlar anlamıyorum. Birbirlerini kurtarmak için varını yoğunu döken bu insanların Deha'nın sonunda yollarını nasıl ayırdıklarını hala çözebilmiş değilim. Day'in geçerli sebepleri vardı belki ama June? Olmamalıydı. Özellikle de artık ikisi de Cumhuriyet'te önemli bir konum sahibiyken olmamalıydı çünkü beraberler oldukları zaman hem çok güçlüler hem de onların aralarındaki konuşmaları okumak eğlenceli oluyor. 

  En sonunda June Day'i bir toplantı için çağırıyor, önce artan baş ağrılarından dolayı toplantıya gitmemeyi planlayan Day ise June'u görme fikrine dayanamayıp toplantıya gidiyor. Toplantı konusu ise size şöyle anlatayım, Primo'nun ölmeden önce cepheye sırf hastalık yaysın diye gönderdiği çocukların virüsü Koloniler'e bulaşmış ve bir ilaç vermezlerse yanlarına birkaç müttefik alarak Cumhuriyet'e savaş açacaklarını duyurmuş. Hal böyle olunca bir ilaç üretebilmek adına Eden'ın, yani Day'in kardeşinin üzerinde deneyler yapmak istiyor. Day tabi ki de ondan beklenilen davranışı sergileyip ailesinden geriye kalan tek insanı bıçak altına yatırıp yeniden eziyet çekmesini izlemeyi reddediyor. 

   Bundan sonrası asıl güzel olayların başladığı kısımlar olmasına rağmen devamını merak ediyorsanız alıp okumanız gerekiyor. Serinin ne kadar aksiyon dolu olduğunu biliyorsunuz ve bu kitap aksiyon konusunda cömert davranılarak yazılmış, o derece. Kitabın sonu hiç tahmin ettiğim gibi çıkmadı, beni oldukça şaşırtan bir son oldu. Sona yaklaştığımda sinir olmak üzereyken en sona koyulan epilog o kadar hoşuma gitti ki... Şuan o sonla ilgili konuşmak istiyorum ama sırf spoiler vermeyeyim diye konuşamıyorum. Bence kitap ne kadar heyecanlı olursa olsun, en güzel kısmı sonuydu ve karakterlerin bir on yıl sonrasını görmek çok hoşuma gitti.

  Son olarak hala bu seriye başlamadıysanız (bu demek oluyor ki uyarımı dinlemeden bu yazının sonuna geldiniz, aferin, şimdi bu kadar spoilerdan sonra okuyamazsınız) ya da serinin son kitabını okumayı erteleyip duruyorsanız alın okuyun. Şu güzelim kurguya, karakterlere, kapağa yazık. "Ben aksiyon seviyorum arkadaş, yoksa sıkılıyorum okurken," diyenlere, distopya ve bilimkurgu sevenlere tavsiye ediyorum. 

  Bir sonraki yorumda görüşmek üzere!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder