10 Haziran 2014 Salı

Kitap Yorumu ✖ Hale - Alexandra Adornetto (HALO #1)

Yazarı: Alexandra Adornetto
Çevirmeni:
Esra Kılıççı
Sayfa Sayısı: 
480
Baskı Yılı: 2011
Yayınevi: Pegasus
Liste Fiyatı: 20 TL
AŞK, KÖTÜLÜĞE KARŞI KOYABİLECEK KADAR GÜÇLÜ MÜDÜR? 
Görev için bir melek dünyaya gönderildi. Ama âşık olmak, planın bir parçası değildi. Üç melek savaşçı Gabriel, şifacı Ivy, en genç ve en insani olan Bethany kötülüğün etkisi altına girmeye başlayan bir dünyaya iyilik getirmek için Cennet’ten gönderilmiştir. Tüm insan ilişkilerinden kaçınırken, parlak ışıltılarını, insanüstü güçlerini ve en önemlisi de kanatlarını gizlemek için ellerinden geleni yaparlar. Ardından Bethany Xavier Woods’la tanışır ve ikisi de aralarındaki çekime karşı koyamaz. Gabriel ve Ivy buna müdahale etmek için ellerinden geleni yaparlar ama görünüşe göre Bethany ve Xavier arasındaki bağ oldukça kuvvetlidir. Meleklerin görevleri acildir ve karanlık güçlerin tehdidi altındadırlar. Aşk, Bethany’yi kurtaracak mı, yoksa mahvına mı sebep olacaktır?..  
“Hale kesinlikle harika! Bu kitaba sırılsıklam âşık oldum! Bu hikâyenin hiç bitmemesini istiyorsunuz. Adornetto’nun taze bir yeteneği var ve serinin bir sonraki kitabını sabırsızlıkla bekliyorum!” —Moonlight Book  
“Hale bağımlılık yapıcı, tutkulu ve heyecanla örülmüş. Alexandra Adornetto’nun Hale serisiyle epik bir üçleme yaratacağından eminim.” —Book Crazy  
“Hale’yi okurken kendimi hikâyeye kaptırdım. Olayın geçtiği yer ve zaman güzel kurgulanmış, ayrıca karakterler kalbimi çabucak esir aldı.” —YA Book Addict  
“İçinde yaşamak isteyeceğiniz hikâyelerden biri… hissettiklerini hissedin… hepsini. Bu gerçekten güzel yazılmış bir roman.” —The Ninja Libraria
 Alexandra Adornetto, kendi kaleminden çıkan Hale üçlemesinin ilk kitabı Hale’yle fantastik edebiyata adım attı. Bu kitabı yayınlandığında henüz on sekiz yaşında olduğu bilsek de yazmaya olan merakı daha öncelere uzanıyor. İlk kitabını on dört yaşında çıkarmış olan genç bir kadın açıkçası ilgi çekici. Peki kitabı da öyle mi?


Hale, Cennet’ten dünyadaki kötülüğü olabildiğince azaltmak ve insanların acısını dindirmek, onları Tanrı’ya yönlendirmek için üç meleğin dünyaya gönderilmesiyle başlıyor. Gabriel, Ivy ve Bethany kendisinden önce Dünya’ya gönderilen kardeşleri gibi bir eve yerleşip insan yaşamına ayak uyduruyorlar. Gabriel, yüzlerce yıllık deneyime sahip baş meleklerden biri ve bu onun dünyaya ilk kez gönderilişi değil, Ivy’nin de öyle. Fakat zavallı tecrübesiz Bethany’nin dünyaya ilk kez gönderilişi ve yanındaki iki meleğe kıyasla insanlara karşı daha sıcakkanlı. Dünya’yı tanıyım yeni şeyler öğrenirken bu sıcakkanlılığı başına bela oluyor. Gabriel’ın müzik öğretmenli yaptığı lisede öğrenci olarak insanların arasına karışıyorlar. Gabriel, okuldaki her öğretmen ve öğrencinin dikkatini çeken bir öğretmenken Bethany’nin ondan aşağı kalır yanı yok. Sevgilisini yangında kaybeden acı dolu Xavier ile karşılaşması Bethany’nin en büyük hatası oluyor.

Kitap hakkındaki yorumumu dile getirecek olursam öncelikle on sekiz yaşındaki birine göre gayet başarılı cümleleri olan Adornetto betimlemelerden ve benzetmelerden kaçınmamış, zengin bir dil kullanmış. Dünya’yı tanımaya çalışan karakterinin duygularını bize aksettirmeyi iyi başarmış fakat bir fantastik romana göre içinde çok az fantastik şey vardı. Yani kızın melek olması dışında fantastik hiçbir şey yoktu diyebilirim. Genellikle böyle üçlemelerin ilk kitapları belirli kalıplar içerisindedir; insanüstü özelliklere sahip kız çekime kapıldığı çocuktan uzak durmaya çalışır, onun için yanlış kişi olduğunu düşünür. Sonra ona daha fazla karşı koyamayacağını anlar ve duygularını gizlemekten vazgeçer. Daha sonra bir şeyler olur, çocuk kızın sırrını öğrenmek zorunda kalır ve ilişkileri çalkalanmaya başlar. Bir yandan kötü düşmanlar bir yanda erkek arkadaş derken bu roman uzayıp gider. Fakat bu kitapta Adornetto erkek arkadaş olayını sündürmüş de sündürmüş. Yani tüm kitapta Bethany’nin Xavier’a olan aşkı ve kendisiyle çekişmesi anlatılmış. Ayrıca İncil’e sadık meleklerin özelliklerini pek taşıdıklarını da düşünmüyorum. Bu duruma örnek verecek olursak; Bethany’nin alkole karşı çıkmaması, erkek arkadaşıyla yakınlaşmalarda bir tutum izlememesi ve Dünya’ya gönderiliş amacını hatırlamaması. Sadık bir melekten öte yeni yürümeye başlamış çocuk kadar meraklı. Gabriel’ın tüm uyarılarına kulak asmaması ve özgür iradeye sahip olmadığını iddia etse de başına buyruk davranması onda yakaladığım kusurlardan birkaçı. Eğer Dünya’ya belirli bir görevle gönderilmemiş olsalardı ya da İncil’e bu kadar itaatkar olmasalardı onları bu konularda eleştirmem saçma olurdu fakat Xavier’ın ailesi bile Bethany’den daha dindar. Ayrıca aksiyona dair herhangi bir şey de yoktu, kitabın sonuna doğru ortaya çıkan kötü niyetli iblis olmasa gerçekten sıkıcı bir kitap olurmuş. Yazar fantastik yazmak istemiş fakat bunu yaparken insan hayatından da kopmamaya çalışmış, ayakları yere bassın istemiş fakat bu işin dozunu kaçırmış. Fantastik olmasaydı da olurmuş gibi.

Onun dışında kitapta Bethany’i gerçekten iyi aksettirmiş, onun düşünce yapısına girebilmemiz için kendisiyle çeliştiği uzun paragraflar kullanmış.En çok beğendiğim yerler ise Bethany’nin dünyayı keşfederken hissettikleri, yorumları ve saflığı. Hatta kitapta güldüğüm yerler bile oldu. Kısacası kalemi çok iyi olan yazarın olayları uzatması ve fantastik bir şey yazayım derken bir inatla insan hayatından da vazgeçmemesinin doğurduğu bir kitap. Karakterleri beğenmedim değil, Bethany’i sevdim fakat Tanrı’ya daha itaatkar olsaymış gözümde daha melek olabilirmiş. 

Kitaptan Alıntı 
"Gördüğüm kadarıyla, insanların kullandığı dildeki en sinir bozucu kelimelerden biri aşktı. Bu küçücük kelimeye o kadar fazla anlam yüklenmişti ki. Ağızdan ağıza dolaşıyor, insanlar sahip oldukları şeylere, hayvanlarına, tatilde gidecekleri yerlere ve en sevdikleri yiyeceklere olan bağlılıklarını anlatırken bu kelimeyi özgürce kullanıyorlardı. Aynı zamanda, bu kelimeyi hayatlarında en önemli olduğunu düşündükleri insan için de kullanıyorlardı. Bu aşağılayıcı değil miydi? Bu kadar derin bir duyguyu tanımlayacak başka bir kelime olması gerekmez miydi?"
                                                               
                                                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder